Açıklama
Hayatını iman ve Kur’ân hakikatlerinin ispatına ve neşrine vakfeden Üstad Bediüzzaman Hazretleri, hapishanelerden mahkemelere, mahkemelerden sürgünlere devr-i daim eden hayatı müddetince hem muhataplarının ihtiyacı hem kendi meşrebi mucibi hem de hâl-i âlemin müsaade etmemesi neticesi tarikat dersi vermemiş ve mahkemelerde bu durumu açıkça ifade etmiştir.
“Hey efendiler! Ben şeyh değilim, ben hocayım. Buna delil, dört senedir buradayım; bir tek adama tarikat verseydim, şüpheye hakkınız olurdu. Belki yanıma gelen herkese demişim: İman lâzım, İslâmiyet lâzım; tarikat zamanı değil.” (On Altıncı Mektup)