“Gaye, bir cisim değildir; onu tutamazsınız. Ama hayata değer katan da, sadece ona bağlı yaşamaktır…”

Gurbette vatanı, vatanda gurbeti hissettiren bir çağda yaşıyoruz… İnsanlık, kendisini karanlık bir girdaba sürükleyen azap bulutlarının arasında bir kurtuluş arıyor. İşte tam bu noktada, Sohbet-i Canân, içimizi serinletecek umut dolu bir ses olarak yankılanıyor.

Kur’ân’ın rehberliği, Peygamberlerin ufku, düşüncenin derinliği ve saf vicdanın aydınlatıcı etkisiyle örülmüş bu eser; ruhumuzu diri tutacak, gönüllerimize mefkûre yörüngeli bir hayatın sırlarını fısıldayacak eşsiz bir rehberdir.

Bir yandan geçmişin hikmet dolu hazinelerini hatırlatırken, diğer yandan günümüzün karanlıklarını aşmak için bizlere yol gösteriyor. İdeal sahibi insanların hayata anlam kattığına vurgu yapan bu derinlikli sohbetler, okuyucusuna sadece bir kitap değil, hakikatlerle örülmüş bir mefkûre sunuyor.

Eser, gaye-i hayal kavramını, insanlık için anlamlı bir yol haritasına dönüştürüyor: “Mefkûre yörüngeli yaşayan insanlar…” İşte o insanlar, hem kendilerini hem de etraflarını aydınlatacak bir iradeye sahip. Bu kitap, onların ışığını büyütmek isteyen herkes için bir davet niteliği taşıyor.

Siz de Sohbet-i Canân’ın derinliklerine dalarak, kendi yolunuzu ve yörüngenizi yeniden keşfetmeye hazır mısınız?