Açıklama
““Ben” zamiri, dilimizde kabzasız ve her iki tarafı da keskin bir bıçak gibidir; keskin ağzını kavrayanın elini kanatır, usûle ri- ayetle tasarruf edenin işini görür. Kitapta yeri geldikçe birinci tekil şahıs sigâsıyla kurulmuş cümlelerin, hemen oracıkta insanî bir sıcaklık hâlesi teşkil etmesi dikkatimi çekti. Klasik kültürü- müzde “Ben demek ayıptır.” şeklinde iyi izah edilmemiş bir hü- küm vardır, yeri gelmişken “ben” sigâsı kullanmanın en evvel şahsî sorumluluk üstlenmek gereken izahlarda kaçınılmaz oldu- ğunu ifade etmeliyiz. Ben yerine “biz”i tercih etmenin kaçış an- lamına geldiği ve ortaklaşa kimliğe sığınarak sorumluluktan sıy- rılmak anlamına geldiği yerler vardır. Fethullah Gülen’in sadece söyledikleriyle değil, söyleyiş şekli ve üslûbu ile de okuyucuları- na hüsnümisal teşkil etmesi murad olunur; zira zannedildiğinin aksine “duruş”un, söyleyişten daha değerli ve önemli olduğu- nu düşünüyorum. “Duruş” kavramının içine rahatlıkla şahsiyeti, seciyeyi, ahlâkı da ilave etmek mümkün.”